2 Ağustos 2017 Çarşamba

Elifba-9

Çoğu zaman farkında olmadan -aynen rüyaya dalar gibi- içine dalardı. İrticalen konudan konuya intikal eder ve sonradan uyandığında -ne demekse- bu akışın pürüzsüzlüğü duygusunu nasıl olup da yaşayabildiğine şaşırırdı. Aynen rüyadaki gibi... Rüyada en absürt hadiselerin bile rüya içi halimize gayet normal gelişi gibi bu içe dalışlarda da kavramlar arası nisbetlerin bu kadar açık ve net oluşu şaşılacak derecede garipti. 

Yine öyle oldu. 

"Be" harfi dedi içinden. Be...Berzah...İnsan...Varlığın Nuru...Işık Unsuru... Allah-İNSAN-Alem nisbeti...İnsan-ı Kâmil...Baba...

Elifvarî: -Salih Mirzabeyoğlu'nun "Berzah" adlı muhteşem eseri! 

Meftun: Berzah keyfiyetinde olmayan ne var, değil mi ama?! "Aslın görünmesi için gerekli araz", "üste göre usul-alta göre esas",  "mukadder oluş" bahsi vesaire gibi her el atılan mevzuda görünüyor. Baba esas ve babaya götüren usul olarak anne evlatlara göre esas gibi. Veya erkeğin esaslaşabilmesi ve kadının usûl belirtebilmesi için evladın mukadder olması gibi... Bu mânâda AİLE. 

Elifvarî: - Be harfi ile Nun harfinin, baba ve anneye aitliği yönünden bakarsan nokta evlat oluyor. 

Meftun: - Be tohum vermeye, nun ise tohum almaya remz... Esasta ise tohum Elif'ten ama Elif değil. 

Elifvarî: - Burada "tohum"un ruh olduğunu bilmek şartıyla doğru!

Meftun: -Aynen öyle! Be ve Nun'nun birliğinde görünür aleme çıkan Elif.... AİLE!  Burada "Be ve Nun" aslın görünmesi için gerekli araz oluyor. Ve bunun en müesses terkip hali de ÜMMET! Aile-Kavim-Ümmet sırasında RUH birdir!... Ve Ruhun şehadet alemindeki ismi İslamiyet!

Elifvarî: - Büyük Doğu İdeolocyası'nda Türk ancak müslüman olduğunda Türk'tür denmesinde de aynı mânâ...

Meftun: - En geniş mânâsıyla Elif-Be-Nun... VAHY-NEBÎ-ALEM nisbetinde berraklaşıyor kısaca. Ve Allah Rasûlünde bütün zaman ve mekân, Allah'a kavuşmanın hakikatine eriyor. Ve bismillah'taki BE,  "ile" anlamıyla Allah'a kavuşmanın ancak O'nun ile mümkün olduğuna dair bir mânâya bürünüyor. 

Elifvarî: - O'nun ile görünen ve O'nun öğrettiği Allah'ın adı ile başlarım.

Meftun: - İşte bunu idrak edip iman edenler de NuN oluyorlar. 

Elifvarî: - Yani eşya ve hadiselere aNNelik etme hakkını elde ediyorlar. 

Meftun: - Yani BE ve NUN birliğinde görünür aleme çıkan HALİFELİK keyfiyeti...

Halifeliğin bir makam ismi değil de hakkı verilebilmiş bu birlikteliğin makamına ait bir vasıf olduğu ne kadar da açık. Elifvarî'nin araya girmesi iyi oldu. Böyle açıcı bir rol oynamasını seviyor.

Hakikat-i Ferdiyye...Akl-ı Evvel...Ruh-u Muhammedî...

Hatun: - Daldın yine ama!...

Meftun (sıçrayarak) : - Ya öyle oldu değil mi!.. Özür dilerim. Oooo çay soğmuş... Hadi gel biraz yürüyüş yapalım. Güzeldir buralar. Boşver çayı...

Hatun: - Seni alıp götüren? Benim değil mi?

Meftun: - Şüphesiz!..

Hatun: -Eminim!!!

Meftun'nun uğraşmaya niyeti olmadığından cevap vermedi. Eliyle "hadi" der gibi bir işaretle aniden kalktı...

Hava güzel. Sabahın gölgelerine sığınmış serinlik hafif esintiler şeklinde ara ara yüzüne hafifçe dokunuyor. Tazeliğin kokusu dört bir yanı sarmış. Ağır ağır dar yoldan yukarı doğru yürüyorlar. Yüksekliğin daralttığı ciğerlere derin derin çektiği nefesinin ilham ettiği dünyadaki halimize dair düşünceler ... Ara ara, ağır ağır ve derin derin... "Ritim ne tuhaf bir şey"... İşte bir an geçenlerden bir tanesi. Mücerret fikre doğru yükseldikçe aklın düştüğü hale misâl bir mesele. Aklın nefes ihtiyacıyla kendisini hatırlatması...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Anafor-1 Whatsapp Gurubu

[25/3 14:39] Abdullah Kuloğlu: Fakat ne durumda olursanız olun biz burada müfredatı adım adım takip edeceğiz. [25/3 14:39] Abdullah Ku...